Dinleyenler arasından Ali Erbek ayak verdi
MüdamioÄŸlu:
Ne yaparsın gardaş gurbet ellerde?
Vatanımın taşı toprağı güzel.
Anadolu söyleniyor dillerde,
Yöresi, töresi, her bağı güzel…
Nihat:
Gelin gurbet eli ellerin olsun,
Vatan bahçesinin yaprağı güzel…
Alplerin eteği burada kalsın,
Yurdumun yaylası, her dağı güzel.
MüdamioÄŸlu:
Genç kızları halı kilim dokuyor,
Gonca güller burcu burcu kokuyor,
Soğuk sular şırıl şırıl akıyor,
Deresi, çeÅŸmesi, ırmağı güzel…
Nihat:
Demiyorum gardaÅŸ, diyemem ÅŸaÅŸmam;
Åžu yalan dünyanın peÅŸinden koÅŸmam;
Hiçbir ÅŸeyi Avrupa’yla deÄŸiÅŸmem.
Toros yaylasının otağı güzel.
MüdamioÄŸlu:
Gurbette insanın beli büküldü,
BaÅŸta saç kalmadı hepsi döküldü,
Çok ÅŸükür her yerde ocak yakıldı;
Türkün ay yıldızlı bayrağı güzel.
Nihat:
Åžeytanın yolunda olana lânet!
Vatanıma edilir mi ihanet?
Aziz ÅŸehitlerden bize emanet,
Åžanlı ordumuzun sancağı güzel…
MüdamioÄŸlu:
ARÄ°F HÄ°KMETî’yim sözlerim kati,
Her zaman iyidir, deÄŸildir kötü.
Kurtaracak odur bütün milleti,
TürklüÄŸün lideri BaÅŸbuÄŸ’u güzel…
Nihat:
NÄ°HAT boÅŸ ÅŸeylerle dolmak istemem,
Diyar-ı gurbette ölmek istemem,
Ölüp bu yerlerde kalmak istemem;
Vatanımın en son durağı güzel…
(Fransa-Annemasse, kahvede, 02.01.1994)