16 Temmuz 1994,büyük oÄŸlumun düÄŸününün ertesi günü dünürün Bahçesinde âşıklar sohbeti devam etti.
Ä°ÅŸte o sohbetteki atışmalardan birinde,Âşık YaÅŸar Reyhani’nin verdiÄŸi ayağı,Adana’lı Aşık Osman Akçay ile Erzurum’lu Erol Åžahiner ÅŸöyle iÅŸlediler;
Åžahiner:
Vardım Frankfurt’a, kederle dolu.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Saat üçe kadar sigara içer,
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Akçay:
Bilmiyordum,bilen kullardan sordum.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
DüÄŸün bir vesile oldu da gördüm.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Åžahiner:
Ege motifi var sazın döÅŸünde.
Gurbet eller saç koymamış başında
Frankfurt’ta belalar var peÅŸinde
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Akçay:
MesleÄŸinde hayli uzun yol tepmiÅŸ.
Aşıklardan güzel hisseler kapmış.
Nine ÅŸiirleri ile ün yapmış.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Åžahiner:
Åžahiner’im yaramızı o sardı.
Bir de Arif Hikmet ataman vardı.
Bir gün kızdı,külahını savurdu.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.
Akçay:
Akçay’ın gönlünde baÄŸ ile bostan.
Selamını kesmez canandan dosttan.
Bir düÄŸün yaptı ki,dillere destan.
Ben Ozan Nihat’ı böyle tanıdım.