Gün doÄŸmadan neler doÄŸar,
Sabırlı ol hele gönül.
Vakti gelir, rahmet yaÄŸar,
Sabırlı ol hele gönül.
Tecelli edecek kader,
İmtihandır çile, keder.
Dünya handır, gelen gider
Sabırlı ol hele gönül.
Tefekküre dalmaz mısın?
Kur’ân’dan ders almaz mısın?
Sen Eyyub’u bilmez misin?
Sabırlı ol hele gönül.
Akıl ile fikir ile,
Hamd-ü sena, ÅŸükür ile,
Tevekkülle zikir ile
Sabırlı ol hele gönül.
Çilesiz emek olur mu?
Emeksiz yemek olur mu?
NİHAT, pes demek olur mu?
Sabırlı ol hele gönül...
(Almanya, 1987)
Yorumlar
Otuz yıl döktün yaşını
İyi pişir ham aşını
Sabırlı ol hele gönül.
Sanki oyundasın taş atan çocuk.
Cahilmi, cesurmu sonra görürsün
Seni kımler böyle oynatan çocuk.
Sanmam bu eğlencen çok uzun sürsün...
Sökülen kaldırım, ayaklarındır
Ölünceye kadar bir götürümsün..
Kundaklanan dükkân yarınlarındır
Vicdanında yargılanan cürümsün
Elinde molotof, yuzünde maske-
Neden bir gizliliğe bürünürsün…
Yıllarca sonra, desen bile keşke
Vatan ahı ağırdır, sürünürsün.
Senin yaşıtlarda taso salgını
Yahut bir iple topaç çevirirsin.
Oyun sandığın işlerin çılgını
Çamı hedeflerken, can devirirsin
Hapistemi geçsin ergenlik çağı
Ordada sarmalar pisliğin ağı.
Kopmak bilmez asla takvim yaprağı
Harf, harf, cümle cümle sen sökülürsün.
Kaynağıdır dinlerin Ortadoğu.
Din olmaktan uzak dinlerin çoğu.
Tarih boyu bundan kinlerin çoğu
Muslümansın, müslüman görünürsün.
ORHAN AFACAN
Dillerinize sağlık güzel kardeşim..Yürekten selamlar.