Tek kurÅŸun bile atmadan kara kışın hışmına uÄŸrayan doksan bin Türk askeri için çok makaleler, ÅŸiirler yazıldı.. Acaba o doksan bin Mehmetçik adına bir MEHMET’e kulak versek ne olur? Bakalım ÅŸehadet ÅŸerbetini içmiÅŸ olan Mehmet bizlere ne söyleyecek... Kulak verelim.
“ Kara kışta kara, buza yaslandım;
Ä°bret için yüreÄŸimden seslendim.”
Bin dokuz yüz on beÅŸ, Sarıkamış’ta
Eksi kırk derece bir kara kışta,
Yarınlara hayal kurulan yaşta;
Yaratan kendine döndürdü beni;
Allahüekber’de dondurdu beni.
Dünyaya eÄŸilip bükülmedim ben.
Dağılıp yerlere dökülmedim ben.
BeÅŸeri bir güce yıkılmadım ben.
Felek tabiata yendirdi beni,
Allahüekber’de dondurdu beni.
Türk oÄŸluyum, ÅŸerefliyim, kutluyum;
Yeise düÅŸmedim hep umutluyum;
Kadere eyvallah dedim, mutluyum…
Mevlâ’m aÅŸkla yaktı, yandırdı beni,
Allahüekber’de dondurdu beni.
Mukaddes davaya giden yön için,
Bugün için, yarın için, dün için;
Vatan, millet, bayrak, devlet, din için…
Şehadet atına bindirdi beni,
Allahüekber’de dondurdu beni.
OZAN NÄ°HAT, canlar yetiÅŸir durur;
Åžehitler bülbüldür, ötüÅŸür durur;
Ocağımız sönmez, tutuÅŸur durur…
Bire bin yanınca söndürdü beni,
Allahüekber’de dondurdu beni.
(Bursa, 03 Temmuz 2008)