Ozan Nihat - Batı Anadolu'nun Tek Âşığı Ozan Nihat

Merhaba. Ben aslen Denizliliyim. Ama şu anda Amasya da Edebiyat bölümünde öğrenciyim. Halk ozanları hakkında bir araştırma ödevim var. Sizinle şiirleriniz hakkında sohbet etmek isterim. Sorularımı iletmek isterim. Size nasıl ulaşacağımı bilmiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Saygılar..

ATIŞMA

ÂŞIK YABANÎ
Yine mi karşıma çıktın be âşık,
Şu Dinar’ı sana dar ederim ben…
Yuların elimde, biner sırtına,
Yarın Denizliyi tur ederim ben…

ÂŞIK SABIRSIZ
Gece kurdu, gündüz koyunu gördüm,
O iki gözünü kör ederim ben…
Oyunun içinde oyunu gördüm,
Sana bu dünyayı zor ederim ben…

ÂŞIK YABANÎ
Gerçekler ortada sözlerin boş lâf,
Çözülse dilin de etse itiraf,
Dünyada var mıdır, senden daha saf,
Boyayıp satarım, kâr ederim ben…

ÂŞIK SABIRSIZ
Avcı oldun âşık kendin avlandın,
Kurduğun tuzağa düştün dolandın,
Hep zarara girdin hep sen aldandın,
Bugünde yüzünü mor ederim ben…

ÂŞIK YABANİ
Kirli sular kolay durulmaz âşık,
Doğru yoldan giden yorulmaz âşık,
Menzile kör ile varılmaz âşık,
Bir taş atıp gözün kör ederim ben…

ÂŞIK SABIRSIZ
Yeter âşık yeter, şu nefsin bitsin,
Kalbin kötü senin SAZIN ne etsin,
Hem kendine hem de dosta nefretsin,
Seni ateşlerde kor ederim ben…

ÂŞIK YABANİ
Aza yetinmeyen çoğu bulamaz,
Kargayı eğitsek bülbül olamaz,
Ozanlar, âşıklar her dem gülemez,
Seni ağlayan bir tar ederim ben…

ÂŞIK SABIRSIZ
Merhametten maraz doğar her zaman,
Kötülükler bizi boğar her zaman,
İnsan iyi bir dost arar her zaman,
Sana bu gönlümü yâr ederim ben….

ÂŞIK YABANÎ
Âşık bana bugün yine ders verdin,
Karşımda yiğitçe, ozanca durdun,
Gönüllere girdin, kalplere vardın,
Seni Yabani’ye pir ederim ben…

ÂŞIK SABIRSIZ
Sabırsız’dır adım çalar söylerim,
Düğünü, derneği sazla toylarım,
Kültürü yaşatır, gönül eylerim,
Seni âşıklara er ederim ben…



ÂŞIK GEREKSİZ
Ben baştan diyeyim gubarıp durma,
Sazının teline tükürürüm bak…
Renkten renge girme, sararıp durma,
Delirme, yeline tükürürüm bak…

ÂŞIK MÜLAYİM
Adam gibi çalıp söyle sazını,
Ey âşık diline tükürürüm bak…
Anlatmak istemem gerçek yüzünü,
O çapkın eline tükürürüm bak…

ÂŞIK GEREKSİZ
İnsan sarrafıyım, her yer gezerim,
Ey dostlar sizleri tenzih ederim,
Bu danayı ancak bir ben güderim,
Gönüne, kılına tükürürüm bak…

ÂŞIK MÜLAYİM
İnsan olmayanlar anlamaz sözü,
Adam da her şey var yüzdürmüş yüzü,
Sadece eli mi, şeytanlık gözü,
Tasmana, yalına tükürürüm bak…

ÂŞIK GEREKSİZ
Âşık kimsin, neyi doğru bilirsin,
Bu dil sen de varken, yalnız kalırsın,
Bak dünya fanidir bir gün ölürsün,
Kefene, salına tükürürüm bak..



ÂŞIK MÜLAYİM
Böyle hadsizlere sakar demişler,
Su bile yolunda akar demişler,
Kötü söz sahibini yakar demişler,
Gül olsan dalına tükürürüm bak..

ÂŞIK GEREKSİZ
İnsanlarda birazcık bilgi olmalı,
Töreye, bilgeye ilgi olmalı,
Bu bayrak şereftir, sevgi olmalı,
Sevmeyen kullara tükürürüm bak…

ÂŞIK MÜLAYİM
Maksadım, mecliste sözün olması,
Aşığın olması, sazın olması,
Dede Korkutların izin olmalı,
Türküsüz yollara tükürürüm bak..

Raif ÖZTÜRK

KALICI DEĞİL

Gönül dostlarıma gönülden sözüm,
Dünyada hiçbir şey kalıcı değil. ..
Allah'ın ipine sıkı sarılın,
Âlemlerin Rabbi ölücü değil. .

Hepimiz yolcuyuz bu handa bilin,
Yaradan buyurmuş, “sevin, sevilin”,
İnsanca yaşayın, Kur'anca ölün,
Bu dünyadan göçen gelici değil. ..

Güvenme malına olsan da köşe,
İster âlim ol, ister bey, paşa,
"Ben, Ben" demek şirktir Huda'ya, hâşâ,
Yarını hiç kimse bilici değil...











Zaman tezgâhında çileler elek,
Dünya güzel ama dert öbek öbek,
Güvenme ağlatır, gülerken felek,
İnsanoğlu her dem gülücü değil. ..

Yoksulun yüreği ezik mi ezik,
Örf, adet, töremiz bitiyor yazık,
Düzeni dünyanın olsa da bozuk,
Gerçek dost yürekten silici değil. ..

Anadolu Türk'ün *** kucağı,
Yesevi dergahi İslam ocağı,
Koca Yunus bizde sevgi sancağı,
Yolu, yönü, dili bölücü değil. ..

Tarihe bir bakın gürlüğümüz var,
Hacı Bektaş ile dirliğimiz var,
Üç kıtada şanlı erliğimiz var,
Öcümüz kimsede kalıcı değil. ..

4.8.2017

BENİ HATIRLA

Turna katarları gördüğün zaman,
Kerem’in yolunu, beni hatırla…
Saati zamana kurduğum zaman,
Mecnun’un çölünü, beni hatırla…

İnsanlık nereye şöyle bir bakın,
Dünya varlığına aldanma sakın,
Şükür et Mevla’ya ol dostta yakın,
Yunus’un halini, beni hatırla…

Akdağ’ın üstüne yağınca ak kar,
Gönlümü yoksulun acısı yakar,
Kumalar düzüne gelince bahar,
Aslı’nın gülünü, beni hatırla…

Yolunda düz yürü işine eğil,
Her şeye kapılıp verme sen meyil,
Çok insan Allah’ın yolunda değil,
Mevlâna kulunu, beni hatırla…

Gurbet eli çekilmiyor pek zalim,
Nasıl anlatayım dostta bu hâlim,
Selamı türküyle gönderse yârim,
Sevdanın dilini, beni hatırla…

Hakkın divanında divan durayım,
Dost bağından özel güller dereyim,
Bir canım var iste; onu vereyim,
Öztürk’ün salını, beni hatırla…
12 Aralık 2017
Raif ÖZTÜRK

BİTMEZ O SEVDA

Düşerse gönüle aşkın ateşi,
Ömür biter gider, bitmez o sevda..
Bu duygunun yoktur dünyada eşi,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Kerem’i Aslı’yla yakıp öldüren,
Ferhat’a külünle dağlar deldiren,
Yunus’a dergâhta kendin bildiren,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Edip Alileri pişiren odur,
Gemiyi karadan aşıran odur,
Şehidi toprağa düşüren odur,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Mecnun’a çöllerde Leyla aratan,
Ceylanın gözünde Leyla yaratan,
Âşıkları gece gündüz ağlatan,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Gülşende bülbüller, güllere âşık,
Bestekâr mızraba, tellere âşık,
Şairin şiiri dillere âşık,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

İsmini andıkça yürek çarparken,
Anılar zamana meydan okurken,
Küllerin içinde kıvılcım varken,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Mazide yaşarsın, gezersin bazı,
Gönülde yeşerir ince bir sızı,
Anlarsın bu sızı, sevdanın hazzı,
Ömür biter gider, bitmez o sevda…

Yürekte sevgiler büyürken gün gün,
Her günün bayramdır, her günün düğün,
Öztürk’üm sevdanla, ülkünle övün,
Ömür biter gider, bitmez O sevda….
5.10.2017
Raif ÖZTÜRK

SÖZÜN DÜZGÜN OLMALIDIR

Ey Âşık şu Dinar’ımda,
Sazın düzgün olmalıdır…
Kırmamalı gönülleri,
Sözün düzgün olmalıdır…

Perde perde, mızrap mızrap,
Gönüller sevgiye turap,
Bozmasın birliğin Yarap,
Özün düzgün olmalıdır.

Sevgi dört yana akmalı,
Diller kardeşlik ekmeli,
Gönül gönüle bakmalı,
Gözler düzgün olmalıdır…

Yüreklerde dostluk odu,
Yaşamalı Türk’ün adı,
Sofralarda ağız tadı,
Tuzun düzgün olmalıdır.

İnsan isen yeter uyan,
Maziye yan, âtiye yan,
Güzel olacaksa dünyan,
Yazın düzgün olmalıdır…

Hayat dediğin bir rüya,
Ozan Baybars fani dünya,
Adın çekecekse soya,
İzin düzgün olmalıdır.
29.04.2019-
Dinar
Raif ÖZTÜRK

TANIK TÜRKÜLER

Sevda bağdaş kurmuş sazın teline,
Vur mızraba çalsın yanık türküler…
Yürekler kapılır duygu seline,
Olunca dillere konuk türküler…

Nice Şirin yüzlü sevdadan soldu,
Nice zulüm, çile hep tarih oldu,
Nice yiğit öldü destanı kaldı,
Çoğu yasaklıdır sanık türküler…

Nice Ozan aşkla dağları aştı,
Nice güzel ince dertlere düştü,
Nice yiğit kaderiyle savaştı,
Coşkuya, acıya tanık türküler…

Yıllar yılı gurbet türkümüz bizim,
Ninniler, ağıtlar ilkimiz bizim,
Türkülerde yaşar halkımız bizim,
Savaş günlerinde donuk türküler…

Türküler Türkçe’nin güçlü yapısı,
Ağıtlar, şiirler yurdun tapusu,
Ey koca yaylalar, gurbet kapısı,
Sevdalar bitmişse sönük türküler…

Raif ÖZÜRK 28.04.2019-Dinar

Sevgili nihat abicim her zamanki gibi türkülerini atışmalarını şiirlerini zevkle dinliyorum.aslında bende gurbette sayılırım . aslen Ispartalıyım. senden ricam güzel ıspartamıza da bi iki dörtlük yazıver.ıspartamız hakkında bakalım gönlünden neler akacak. okudukça seni hatırlarım.
saygılar ve selamlarımı sunarım. muğla tarafında en yakın programın ne zaman. canlı canlı sohbetlerini dinlemek istiyorum. tekrar selamlar.

ZOR GELİR BİZE

Çıkalım gel gönül, yüce dağlara,
Şehrin sokakları dar gelir bize…
İnsanlık ölmüş bak, mevta ortada,
Böyle yaşamamız ar gelir bize…

Vefa, dostluk şimdi kalkmış aradan,
Hak, hukuk, adalet olmuş sıradan,
Tüm değerler sonra gelir paradan,
Maddeye ram olmak zor gelir bize…

Ölüm fermanıdır gaflet uykusu,
İkiyüzlü dostun dostluk türküsü,
Namerdin ikramı karlı soğuk su,
Yürekleri yakan kor gelir bize…

Gönlümüz açıktır hep Türk’ten yana,
Bizim için güzel, Elif’le Suna,
Huri Melek olsan bakmayız sana,
Kız Helga gözlerin kör gelir bize.

Deli gönül var da, yok da olsak da,
Dosttan yana bugün şok da olsak da,
Ayrı tat da, başka renkte olsak da,
Vatanın dört yanı, bir gelir bize.

Gönlümüz dolanır, Turan ilinde,
Türk’ü söyler, türkü Türk’ün dilinde,
Ozan Raif der ki ülkü yolunda,
Çekilen her çile yâr gelir bize…

01.11.2016

Raif ÖZTÜRK

GELEMEM DAĞLAR
Yine bahar geldi, çık gel diyorsun,
Kanatlarım kırık gelemem dağlar.
Keklikle, bülbülle gel gül diyorsun,
Gönlüm şen değil ki gülemem dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Oyunlar kahpece, planlar şeytan,
Sırtından vuruldu, fedakâr vatan,
Her yerde akarken oluk oluk kan,
Huzurlu uykuya dalamam dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Tarihte görmedik böyle ihanet,
Bu nasıl kalkışma, bu nasıl cinnet,
Devletim olmaktan, çıkarken devlet,
Rahat döşeklerde ölemem dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Kuklalar oynadı, seyretti dünya,
Sefil bir düş gördük, kötü bir rüya,
Hırsa kurban gitti şerefle, hayâ,
Bu lekeyi kolay silemem dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Sızmış bak her yana din bezirgânı,
Doların aşığı, düşman ajanı,
Müslüman döker mi Müslüman kanı,
Din-i İslam nerde? Bulamam dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Türk’e düşman herkes, yapıyor hücum,
Bu yüzden gün be gün artıyor acım,
Üç bin yıllık ordu tek milli gücüm,
Saçını başını yolamam dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar

Başımıza çorap örerken çakal,
Birliğime tuzak kurarken çakal,
Terör örgütünü korurken çakal,
Kuzu gibi sessiz kalamam dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Türk –İslam ülküsü yolların hası,
Malazgirt tarihin şanlı sayfası,
Kolay mı toprağın vatan olması,
Parayla satılsa alamam dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Bütün değerleri yıkarken zaman,
Su uyur, uyumaz bin yıllık düşman
Milletim yeniden yazmalı destan,
Bundan başka çare bilemem dağlar.
Vatansız, bayraksız olamam dağlar.

Öztürk’üm kol kola giremez isek,
Bütün yaraları saramaz isek,
Milli bir sistemi kuramaz isek,
Milletçe ayakta kalamam dağlar.
Vatansız bayraksız olamam dağlar.

16.8.2016
Raif ÖZTÜRK

SAYGI DEĞER USTAM GIYABINIZDA SİZİNLE ATIŞMA DENEMESİ YAPTIM SÜRÇÜ LİSAN ETTİMSE AFFOLA...

Ustama laf etmek değildir haddim.
Lakin rahat durmaz kaşınır durur.
Ben de sanki biraz ileri gittim.
Arpa yemiş gibi düşünür durur.

Hatırımı sorar bazen arada.
Bir gün buradadır,bir gün orada.
Yetmişine gelmiş aklı nerede?
Mekan tutamamış taşınır durur.

Çocuklar gibi her söze kanıyor.
Çırağını yeni yeni tanıyor.
Galiba kendini horoz sanıyor.
Bulduğu çöplükte eşinir durur.

Yürümeye kalksa kalacak yolda.
Kaç çırağın oldu bu kadar yılda?
Bir çok ödülüm var sayısız dalda.
Bana yeter diye şişinir durur.

Bilmem ki ne zaman bitecek nazı.
Hızına yetişmem olsam da tazı.
Dilinde türküsü, elinde sazı,
Memleket uğruna aşınır durur.